Aşk, politika, aile, dostluk, kitap, film, müzik, ve cinsellik gibi kutsal kavramların içinin boşaltıldığı, anlamın ve hissin kaybolmaya başladığı, kullanılmamış hiçbir duygu ve kavramın kalmadığı, ikinci el duyguların ve hayatların yaşandığı cahil bir çağ oldu oluyor, yaşadığımız toplum…
Ulus Baker’in dediği gibi “Hiçbir zaman bir çağ düşünmeye bu kadar aciz olmadı…”
Boş diziler ve filmler, nakarat ve ritimden ibaret müzikler, bilgisiz politikacılar, vasıfsız mevki sahipleri, şaklaban din adamları, sanattan anlamayan sanatçı müsveddeleri, duygusuzluktan dert yanan duygu katilleri, toplumu asalaklaştıran tv programları…
Netice olarak;
Mizah ve empati yoksunu,
Din bilmeyen ama dine laf ettirmeyen,
Siyaset bilmeyip takım gibi tuttuğu partiye laf ettirmeyen,
Kendini güdenlerden bihaber, sorgusuz süalsiz yaşayan,
Çağın şehvetine ve pozitivizmine kapılarak sosyal çürümeye sebep olan kuşaklar(Z kuşağı ve bu kuşağın peşine taktığı big boyların kuşakları).
Özgürlüğü, sokak hayvanları gibi yaşamak sanan cahil, küfürbaz, mafya özentisi ve keş gençlik,
Özünden uzak, apolitik, fanatik ve fenomen gençlik…
Celal Şengör: “Türkiye aslında bir Afganistan’dır. Kadını bikini giyer erkeği Mercedes’e biner güzel elbise giyerler ama kafaların içini açtığın zaman Afganistan’daki kafanın aynısı.”
İnsan ne kadar az şey bilirse bildiğinden o kadar emin olur misali.
Herkes, her şeyi herkesten iyi bildiğini düşünür,
ve herşeyin de farkında olduğunu bilir!
Fakat sadece bildiğini zanneder.
SİSYPHOS☯️ 
Yorum bırakın